Galatasaray, Beşiktaşın Milli oyuncusu Gökhan Zan'ı aldı malum. Fatih Terim'in de vaz geçemedikleri arasında olan Gökhan Zan'ın Galatasaraya transferi ise kafalarda soru işaretleri bıraktı.HÜSN-Ü ZAN
Gökhan'ın Galatasaraya bonservissiz gelmesi Servet transferinde zaten büyük kar sağlayacak olan Galatasaray'ın parayı cebe indireceği anlamına geliyor.
Zan'ın milli Takımdan Galatasaray defansının tamamıyla bir arada oynaması ise uyum sorununu ortadan kaldırır.
Taşıdığı Türk Pasaportunu da unutmamak lazım.
Ayrıca onun bunun oyuncusuna sulanan holiganvari hareketleri ve sokak arası jargonuyla BJK gibi büyük bir camiaya hiç yakışmayan (adam ipoteklemiş kulübüyapacak bir şey yok) Yıldırım Demirörene, Topuz vakasından sonra ikinci kazığı çakmanın keyfi ise paha biçilemez.
SU-İ ZAN
Servet Çetin'in gidişiyle takıma kazandırılan Gökhan Zan'ın selefinin yerini doldurup doldurmamayacağı kafalardaki ilk soru işareti.
Tabi en önemli sorun ise geçen sezonun büyük bir bölümünü sakatlıklar yüzünden eksik geçiren "Hatta başarısızlığı bu sakatlıklara bağlayan" Galatasaray'ın Servet gibi devamlılığı üst düzeyde olan bir oyuncu yerine, artı cam adam lakabıyla alınan Gökhan Zan'ı getirmesi. Galatasaray Tarafatarı Kewell'ı tekrardan stoperde görmek istemeyecektir.






-Fenerbahçe camiası için çok kötü bir sezon geride kaldı.Sezona Avrupada başarı ve Türkiye de şampiyonluk parolası ile girilirken sezon sonuda elde hiçbirşey yoktu. Takım ligi 4. bitirerek ve Türkiye Kupası'nda final oynayarak ancak yeni adıyla Avrupa Ligi ne katılmaya hak kazandı.Mayıs ayında Fenerbahçe de genel kurul vardı ve 10+3 parolası (her ne kadar anlamasamda 1998 Şubat ında göreve gelen Aziz Yıldırım ın 2009 Mayıs ını nasıl 10 yıl olarak hesapladığını) ile seçime giren Aziz Yıldırım Şadan Kalkavan a büyük bir fark atarak 3 yıl daha göreve geldi.Sezonun sona ermesi ile birlikte beklenen hamle yapıldı. Aragones görevden alınarak yerine Aziz Yıldırım ın kongrede söylediği 3 sene üst üste şampiyonluk sözünü gerçekleştirmeye en yakın isim olan Christoph Daum getirildi.İlk hamle doğru bir hamle olarak gözüküyor ki kamuoyunun da genel görüşü bu yöndedir.
-Yapılacak transferlere gelirsek ilk olarak Sivasspor dan alınan Bilica doğru bir isim.Kalitesiyle takıma faydalı olacaktır,Lugano ile iyi bir ikili oluşturacaklarını düşünüyorum.
-Bundan sonra bence en önemli bölge olan ön libero transferleri geliyor ve gündemde ki isimlere bakılırsa transfer edilemeseler bile ilk defa bu sezon yazılan isimler Fenerbahçe için en uygun ve doğru isimlerdir.Bunlardan Seedorf un alınması bence öncelik olup takıma monte edilmesi gerekiyor,tamam yaşı 33 olabilir ama unutulmasın ki oyunun iki tarafını da oynayabilen piyasada ki birkaç futbolcudan biridir ve bu sezon Milan da oynadığı maçlarda görebildiğim kadarıyla en az 2 sene oynayacaktır.Tekniği,üstün oyun zekası,sert ve isabetli şutları ile takıma çok büyük katkı sağlayacaktır onun gelmesi en çok Guiza nın verimini arttıracaktır.Bugüne kadar 3 farklı takımda Şampiyonlar Ligi ni kazanan tek futbolcu olmasıda onun ne kadar bütük bir oyuncu olduğunu gösteriyor.
-Gündemde olan başka bir isim Poulsen de takıma dinamizm katacaktır ve Emre ile iyi bir ikili oluşturacaktır.Her ne kadar tekniği Emre ve Seedorf kadar olmasa da oyunun defansif yönü için alınacak ideal ve standartın üzerinde bir oyuncudur.Fenerbahçe nin aradığı savaşçı ruhu katacak en önemli transferdir.
-Bir başka isim A. Madrid li Maxi Rodriguez ise çok zor bir transfer olarak gözüküyor ama alınırsa Fenerbahçe tarihinin en iyi orta sahası olan bu dörtlüye girecek.Takımın Seedorf ve Emre ile birlikte beyni olacaktır.Sağ kanattan yapacağı bindirmelerle ve isabetli pasları ortaları ile forvetlerin gol krallığa koşmasına katkı yapacak(Diego Forlan a yaptığı gibi) büyük bir futbolcu ama alınması çok zor gözüküyor.A.Madrid bırakmaz,bıraksa da Avrupa dan bir çok talibi olan bir oyuncu olması transferi zora sokuyor.Tabii ki bu yönetimin daha önceki transferde ki başarısı taraftarları bu konuda ümitlendiriyor.



-Bugün akşama doğruysa Fenerbahçe resmi sitesinden Mehmet Topuz için Kayserispor la anlaşıldığını ve bonservisinin artık Fenerbahçe de olduğu açıklandı.








-Bundan sonra Real den alacağım en iyi haber Perez in Zizou yu ikna edip en azından birkaç maçta onu sahada tekrar görmemizi sağlaması.Düşünmesi bile heyecan verici benim için.Sihirli kürenin büyücüsü sizce de çok erken ayrılmada mı aramızdan?



Ligin son haftasında oynanan Galatasaray Sivasspor maçı öncesinde Tugay Kerimoğlu için yoğun ilgi ve sempatiyle karşılanan bir tören düzenlendi, Türk fubolunun tartışmasız en büyük profösyoneline yapılan bu jest'i izlemek çok keyifliydi. Sivasspor'lu futbolcularında bu fotografa dahil olması bu gösteriyi daha seyrine doyulmaz bir hale getiriyordu. Ama bu fotograf sizce de biraz garip değil mi ?





Şüpjesiz ki ,The King Lebron James bu serinin Atlanta ve Detroit serilerinden daha zor geçeceğinin farkındaydı ama bukadar yalnız kalacağını tahmin etmesi zordur. Zira Konferans Finalleri boyunca Cavs'ın kanal kısmı Lebronu izlemekten başka hiç bir şey yapmadı. Mo Williams bu maçların oyuncusu olmadığını bir kez daha gösterirken.Varejao ve Ilgauskas Süperman karşısında çaresiz kaldılar. Seri boyunca James'e tek hatırı sayılır katkı Delonte West'den geldi. Zaman zaman Sasha Pavlovic in skor katkısı olduysada, Lebronun son maça kadar 40 sayının altına inmediği seride Cleveland sadece iki maç kazanabildi. Clevleland Cavaliers, bu seride, sadece Dwayne Wade'in eline bakan Miami Heat'den bile daha muhtaç göründü James'e Bunun yanında Hidatein liderliğinde ki Magic'de durum tamamen farklıydı.Magic, Cavs karşısında, Stan Van Gundy nin 4 sutörlü sistemi ile tüm oyuncularından katkı gördü. Hidayetin çok yönlü oyunu ile Lewis,Lee,Alston ve Howard'ın yanında, yedekden gelen Marcin Gortat,Anthony Johnson ve Bu sene oyununu bir kaç adım yukarı taşıyan Michael Pietrus'un katkıları Doğu Konferansı şampüyonluğunu getirdi.
