21 Ağustos 2011

Galatasaray Duruşu ve Karakteri






Galatasaray Duruşu ve Karakteri

Türk futbolunun tarihi bir sınav verdiği bu günlerde, tartışmayı Galatasaray düzlemine çekmek isteyen, gözleri Galatasaray nefretiyle perdelenmiş bir gurup Fenerbahçe taraftarına ve yandaş medyaya atfen yazılmıştır.

Galatasaray'ın 11 Temmuz tarihli açıklamasından önce; federasyon, liglerin planlanan tarihte yani 5 Ağustos günü başlayacağını, süper kupa finalinin de yine daha önce belirlenen tarih olan 31 Temmuz'da oynanacağını duyurmuştu. Bu açıklamanın ardından Galatasaray kulübü, elini taşın altına koymuş ve yerinde bir açıklama ile endişelerini dile getirmişti. Sürecin sağlıklı işleyebilmesi için önlem alınmasını istemişti. Alınmasını istedikleri önlem; hiçbir zaman Fenerbahçe'nin küme düşürülmesi olmamıştır. 11 Temmuz tarihli açıklamada alınması beklenen önlemler; federasyon için liglerin ertelenmesi, savcılık içinse belge ve delillerin federasyon ile paylaşılması idi. Ne eksik ne fazla, o aşamada alınması istenen kararlar bunlardı. Bir kısım Fenerbahçe yanlısı medya ve Fenerbahçe taraftarı, bu açıklamayı Galatasaray camiası "Fenerbahçe'nin küme düşürülmesini istiyor" şeklinde lanse etti. Bu açıklamadan o kanıya nasıl varıldı inanılır şey değil. İnanın defalarca okudum, empati yaptım öyle bir kanıya varamadım. Hal böyle olunca, açıklamayı bu şekilde yorumlayanların "bokunda boncuk aradığı" kanaatine vardım. Liglerin ertelenmesi talebine bu denli tepki gösterenleri anlamak için aklınızdan feragat etmeniz gerekir. Ligler o günkü koşullarda başlamış olsaydı, ölümlere varan taraftar olayları yaşanacak, futbol konuşulmayacak, takımlar maçlara konsantre olamayacaktı. Futbolcular acaba sıra bende mi? Beni de gözaltına alacaklar mı? düşüncesi ile çıkacaklardı antrenman ve maçlara.


Galatasaray'ın bu talebine karşı çıkanlar neyse ki aldıkları kararların yanlış olduğunun bilincine vardılar ve ligleri ileri bir tarihe ertelediler. Aynı şekilde savcılıkta tıpkı Galatasaray'ın açıklamasında önerdiği gibi, belgeleri federasyon etik kuruluyla paylaşma kararı aldı.


Bu noktada bir parantez açalım ve olayın Uefa boyutuna bakalım: O dönemde savcılık delilleri federasyon ile paylaşmadığı için federasyon kulüplere herhangi bir yaptırım uygulayamazdı. Uefa'da bunun bilincinde olduğu için yapılan toplantının ardından "federasyonun arkasındayız" açıklamasını yaptı. Aynı şekilde Galatasaray'da açıklamasında kulüplere cezai yaptırım yönünde bir talepten bahsetmemişti zaten. Son dönem yaşananlara açıklık getirdikten sonra olayın Uefa boyutuna tekrar döneceğiz.


Galatasaray'ın 19 Ağustos tarihli açıklamasına, öncesinde ve sonrasında yaşananlara şöyle bir bakalım. O açıklamanın öncesinde federasyon etik kurul raporu doğrultusunda aldığı kararları açıklamıştı. Kuşkusuz açıklamanın en dikkat çekici noktası; Aydınlar'ın etik kurul raporundan okuduğu kısa bir pasajdı. Kararları açıklamaya gelirken aklında etik kurul raporundan pasaj okumak gibi bir düşünce yoktu. Nitekim açıklama boyunca da etik kurul raporundan herhangi bir pasaj okumadı. Bir soru üzerine sinirlenmiş ve etik kurul raporundan okumaması gereken bir bölümü okumuştu. Farkettiğinde çok geçti. O an elinden gelen tek şey okumaması gereken o bölümü kısık sesle mırıldanarak okumak oldu. Hemen o pasajı kelimesi kelimesine bir hatırlayalım:


''Kurulumuz dosya içeriği ile sınırlı olarak yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda kanaat oluşturmaya yetecek düzeyde kanıt bulunan, bazı müsabakalardaki eylemlerin; ilgili kişiler ve kişilerin eylem ve davranışlarının kulüpleri izafesi mümkün olduğu durumlarda spor kulüpleri bakımından şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi veya teşvik primine teşebbüs oluştuğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.''


Etik kurul raporundan okuduğu bu pasajda açıkça belirtildiği üzere; inceleme konusu olan bazı maçlarda şike yapıldığı kanaatine varılmış, yine inceleme konusu olan bazı maçlar içinse; şike yapıldığına dair kanaat oluşturmaya yetecek delil bulunamamıştır. Diye görüş bildirmiştir. Hepimizin anlayabileceği şekliyle, etik kurul, şike kanaatine net biçimde vardığını belirtiyor raporunda. Saldırdığınız, Fenerbahçe'yi bitirmeye çalışıyor diye isyan ettiğiniz medya bu noktayı hasır altı ediyor ve bir kaç köşe yazarı dışında kimse değinmiyor. Birilerine bu bölümün hasır altı edilmesi talimatının geldiği açıktır.


Böyle bir ortamda, Galatasaray bir kez daha taşın altına elini sokmuş ve haklı endişelerini dile getirmiştir. Maalesef, art niyetli medya ve Fenerbahçe taraftarı tarafından bu açıklama ''Galatasaray camiası Fenerbahçe'nin küme düşürülmesini istiyor'' şeklinde yorumlandı. Ve Galatasaray camiasının altını çizdiği önemli noktalar görmezden gelindi. 19 Ağustos tarihli bu açıklamada dikkat çekilmek istenilen nokta; olayın Uefa boyutu. Savcılık delilleri etik kurul ile paylaşmış, delilleri inceleyen etik kurul şike yapıldığı kanaatine varmışken, bunu görmezden gelip üç maymunu oynamak türk futbolu açısından büyük risk oluşturmaktadır.


Nitekim 20 Ağustos tarihinde, yayıncı kuruluşun kulüp yetkilileri ve federasyon üyelerine verdiği iftar yemeğinde bulunan gazeteci İbrahim Seten ve Gökmen Özdemir'in aktardığına göre: Yemekte bu konu konuşulmuş, Galatasaray kulübü ikinci başkanı Adnan Öztürk federasyon başkanından ''Uefa yönünden sıkıntı olmayacağının garantisini istemiş'', başkan Aydınlar ise ''bu garantiyi veremeyeceğini söylemiş.'' İbrahim Seten'de bunun üzerine Şenes Erzik, Levent Bıçakçı ve Kemal Kapulluoğlu ile görüşmüş ve Uefa yönünden azımsanmayacak derecede risk olduğu cevabını almış. İbrahim Seten'in twitter sayfasından yazılanlara bir göz atmanızı öneririm. Aynı zamanda Fenerbahçe taraftarı olan İbrahim Seten'in söylediğine göre Galatasaray kulübü Fenerbahçe'nin küme düşürülmesine karşı olduğunu her platformda dile getirmektedir. Not olarak belirtmek istedim.


Yeni gelişmeler ışığında, olayın Uefa boyutuna yeniden bakacak olursak: Galatasaray ve Türk Milli takımı da ciddi risk altına girmiştir. Eğer Uefa, federasyonun son kararları hakkında inceleme başlatırsa, büyük ihtimalle federasyonun görev ve yetkilerini kötüye kullandığı kanaatine varacak ve milli takımlar dahil olmak üzere bizleri uluslararası müsabakalardan men edecek. Bu kanıya federasyon başkanı Aydınlar'ın yayıncı kuruluşun iftar yemeğinde sarf ettiği şu sözlerden varabiliriz: ''Bu günü tarihe not düşün Galatasaray türk futbolunu Uefa'ya şikayet etmiştir. Sonuçlarına hep birlikte katlanacağız.'' Şimdi soruyorum size yeterli delil yoksa, Uefa açısından sıkıntı olacağını federasyon başkanı nasıl söyleyebiliyor? Birkaç kulübü kurtarmak için Türk futbolunun riske atılması doğru mu? Galatasaray bu açıklamayı yaptı diye mi Uefa soruşturma başlatacak? Federasyon Uefa incelemesinden neden korkuyor? Federasyonun görevini kötüye kullandığı apaçık ortadadır.


Bu bilgilerle birlikte, tüm bu süreci tekrar değerlendirmenizi ve Galatasaray karakteri hakkında yorum yaparken de haddinizi aşmamanızı öneririm. Tüm bu süreç sonunda Fenerbahçe'nin şike yaptığı ispatlanırsa taraftar olarak sizler yine başınız dik olacaksınız. Sevginizden hiçbir şey eksilmeyeceği gibi daha bir tutkuyla bağlanacaksınız sarı lacivert renklere. Doğru olanda budur. Ancak, Fenerbahçe gibi köklü bir kulübü şike pisliğine bulaştıranları tarih affetmeyecektir.


Son not: Haksızlığa uğradığınızı düşünüyor olmanız; Galatasaray camiasına saldırma hakkı vermez sizlere. Nefreti körükleyerek camianızı korumaya çalışırsanız bedelini herkes öder. Ayrıca şikeyle ismi anılan tek kulüp Fenerbahçe değildir. Tüm bunları yazarken formanızı bir kenara bırakmanızı beklemiyorum. Aklınızı bir kenara bırakmayın kafi.

4 yorum:

  1. Sayfanızın adresini -bilgilenmesi anlamında söylüyorum- bir de Ali Dürüst'e göndermelisiniz. Çünkü adamcağız her defasında bu bildirilere isyan ediyor.
    O da mı "bokunda boncuk arıyor" ne?

    http://www.pirsushaber.com/galatasarayda-ikinci-bildiri-krizi-71525n.html

    YanıtlaSil
  2. Medya yalancı, medya kaka, medya pis diye yaygara koparanların neye, kime, nerde, nasıl söylediği belli olmayan haberleri kaynak göstermesi de gerçekten çok ironik olmuş.
    Doğru olduğunu farz edersek; her yönetimde görüş ayrılıkları olur. Bunun basına yansımasıdır hoş olmayan. Yönetim daha çok yeni bunlarında önüne geçilecektir.
    Yazdığın bir çok şeye katılmasam da; bloğunu beğendim. Yaptığın şeye özendiğin açık. Tüm samimiyetimle söylüyorum bunu.
    Birbirimize hakaret etmeden tartışabildiğimiz sürece futbol keyifli olacaktır.

    YanıtlaSil
  3. İlk bildiriden sonra da benzer haberler çıkmıştı. Halen bir yalanlama yok. Buna da geleceğini pek sanmam.
    Aslında sen de gayet özenli bir yazı yazmışsın. Belli ki Galatasaray'ı çok seviyorsun ve sevdiğine toz kondurmaya niyetin yok.
    Yazdığın bir çok şeye katılmasam da; sevdiğine gösterdiğin bu özen takdire değer:)
    Bâki selamlar.

    YanıtlaSil
  4. Haklısın transfer dahil birçok konuda görüş ayrılığına düştükleri gerçeği var. Ama bunların bütün yönetimlerde olduğuna eminim. Maalesef şu sıralar Galatasaray yönetimi içinde bunları basına sızdıranlar var. Kol kırıldığında yen içinde kalmıyor.

    Sevdiğim derken şu ayrımı yapmam lazım. Ben Galatasaray'ı seviyorum. Yönetimden birinin Galatasaray'a zarar verdiğini düşünürsem en acımasız eleştiriyi yapmaktan geri durmam.

    Umarım bir an önce sis perdesi aralanır da bizde futbol tartışırız.

    Teşekkür ederim kardeşim sana da selamlar.

    YanıtlaSil