27 Ağustos 2012

Şampiyonluk Yolunda bir Aslan S2E2


Galatasaray'ımız 34 haftalık periyodun 2. haftasını İnönü'deki Beşiktaş mücadelesiyle geride bıraktı. İki takımda galibiyet için sahaya çıkınca bol pozisyonlu, bol gollü keyifli bir mücadele seyrettik. Daha maçın 10. saniyesinde maçın nasıl geçeceği belli oldu dersek yanlış olmaz. Umut Bulut defansın arkasına çok güzel bir koşu yaptı kaleciyi de geçti ama filelerle buluşturmayı başaramadı. Eğer o gol olsa Beşiktaş, başa baş mücadele edemeyebilirdi. Galatasaray üst üste pozisyonları cömertçe harcayınca Fernandes faktörüyle Beşiktaş golü buldu. Bu dakikadan sonra Beşiktaş'ın kendine güveni arttı. Ters kafayla topu kendi ağlarına gönderen Melo'da demoralize oldu. Galatasaray bu gole Elmander'le yanıt verse de, Hamit'in formsuzluğu, Melo'nun henüz hazır olmaması Galatasaray'ın etkinliğini düşüren etkenlerdi. Bunların üstüne defansta yapılan bireysel hatalar eklenince Galatasaray rakibi karşısında istediği üstünlüğü kuramadı. Bütün bunlara rağmen eğer Galatasaray öne geçmeyi başarabilseydi maçı koparırdı. 

Oyuncu analizlerine geçmeden önce Beşiktaş'tan bahsetmek istiyorum. Beşiktaş, belki kadro kalitesi olarak önceki senelerin altında ama mücadele ve takım ruhu olarak önceki senelerin çok üstünde. Sahada birbirine yardımcı olan, birbirinin boşalttığı alanı kapatan, yardımlaşma gücü yüksek bir takım vardı. Belki Fernandes dışında çok kaliteli isimler yoktu Beşiktaş'ta ama birbiri için ve takım için terinin son damlasına kadar savaşan oyuncular vardı. Beşiktaş şu haliyle belki şampiyon olamaz ama terinin son damlasına kadar savaşır ve taraftara keyif veren bir oyun ortaya koyar. Ancak kulübü bekleyen iki tehlike var. Birincisi Fernandes'in takımdan ayrılma ihtimali, ikincisi Qaresma'nın takıma dönme ihtimalidir. Yönetimin bu iki kritik durumda alacağı tavır bana göre Beşiktaş'ın koca bir sezonunu etkileyecek. Eğer Fernandes'i elde tutup, Quaresma'yı gönderebilirlerse takım zirveye oynayabilir. Yok Fernandes giderse, Quaresma'nın durumu bir şeyi değiştirmez ve Beşiktaş orta sıra mücadelesi veren bir takım haline gelir. Bu maçta gösterdi ki, Fernandes bu takımın her şeyi. O yüzden yönetimin ne yapıp ne edip takımda tutması gerek. 

Galatasarayımıza dönecek olursak, önümüzdeki bir ayı ne kadar az kayıpla kapatırsak o kadar iyi. O yüzden sezon başı olması, İnönü gibi zor bir deplasman olması itibariyle bir puan için iyi diyebiliriz. Mücadele eden 11'imizi tek tek ele alacak olursak: 

Muslera: Gollerde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Yan toplarda başarılıydı. Yine kritik müdahaleler yaptı. Topu oyuna sokmada ki başarısı zaten biliniyor. Hatta bu konuda Dünya'nın sayılı kalecileri arasında gösterebiliriz. 

Eboue: Yine çok iyi mücadele etti. Kanat bindirmeleriyle Beşiktaş'a zor anlar yaşattı. Bindirme yaptığı her pozisyon rakip kalede tehlike yarattı. Defansta kademe hatası yapmadı. Üzerine düşeni başarıyla yerine getirdi. 

Semih: Takımımızın yediği ikinci golde hatası olsa da, Beşiktaş'ın şok presinin etkisi yadsınamaz. O an orada kim olsa aynı hatayı yapabilirdi. O yüzden kendisi için rahatlıkla başarılıydı diyebiliriz. Birçok Beşiktaş kontra atağını başarılı bir şekilde savuşturdu. Geçen sene yakaladığı çizgiyi sürdüreceğini gösterdi. 

Ujfalusi: Defansın sigortası. Tecrübesiyle, başarılı hamleleriyle, topu oyuna sokma becerisiyle iyi bir performans gösterdi diyebiliriz. 

Hakan Balta: Geçen maçın yıldızlarından biri olan Hakan Balta, bu hafta takımın vasatlarındandı. Oyuna konsantre görünmedi. Aklı başka yerde gibiydi. Hele üçüncü golde yaptığı hata yenilir yutulur cinsten değildi. O golün ardından takımımızın da gardı düştü. Ayrıca geçen hafta yaptığı başarılı bindirmeleri izleyemedik. Kaptanın canı sağolsun diyelim. Uzun maratonda herkes kötü maçlar çıkarır. Sezon boyunca ona çok ihtiyacımız olacak. 

Hamit: Kariyerinin belkide en formsuz dönemini yaşıyor. Bir yıl neredeyse hiç maç oynaması onun futbolunu çok geriye götürmüş. Maç eksiği rahatlıkla fark ediliyor. Minimum bir, maksimum iki ay sonra takımın en yararlı isimlerinden biri olacak. Çünkü tanıdığımız Hamit bu değil. Takım olarak sabrettiğimize değecek. Maç eksiğini oynamadan kapatamaz. Takım için çok yararlı olacak yeter ki sabredelim. 

Melo: Tam hazır olmasa bile takıma ne kadar faydalı olduğunu oyundan alındıktan sonra daha net gördük. Uzun tatilin sıkıntısını yaşıyor. Birkaç hafta içinde hazır olacaktır. 

Selçuk İnan: Yine bütün gollerin içinde o vardı. Bir asist, bir golle oynadı. İşin istatistik yönü böyleydi. Onun dışında pas trafiğini yöneten isimdi. Aldı verdi, attı attırdı. Melo'nun çıkmasıyla orta sahanın yükü tamamen kendisine kaldı. Ve etkinliliği düştü. 

Emre Çolak: Geçen haftaki performansından çok uzaktı. İstikrardan uzak çizgisini sürdürürse formasını Amrabat'a kaptırması yakındır. Kritik bölgelerde rakip takım oyuncularına yaptığı gereksiz faullere devam ediyor. Kendisi gibi zeki bir oyuncuya yakışmıyor. Hele maçın son saniyelerinde rakip topu kaybetmek üzereyken yaptığı müdahale akıllara zarardı. Maçın son anında rakibe pozisyon yarattı. Bölgesindeki alternatifler düşünüldüğünde formayı zora soktu diyebiliriz. Nasıl geçen hafta formayı tırnaklarıyla kazıyarak kaptıysa bu haftada tam tersine formayı bırakmaya yakın bir performans gösterdi. Buna rağmen takıma çok katkısı olacak sezon içinde. 

Umut Bulut: Henüz 22. saniyede defansın arkasına yaptığı koşudaki başarısını son vuruşta da gösterebilse, sonuç çok başka olabilirdi. Başarılı performansını sürdürmeye devam ediyor. Formayı kimseye kaptıracak gibi görünmüyor. Maçın en başarılı isimlerindendi. Elmander'le çok iyi bir ikili oldular. 

Elmander: Attığı gol, gösterdiği başarılı performansla eski formuna kavuşmaya başladı diyebiliriz. Önde yaptığı pres, indirdiği toplar, attığı goldeki çabasıyla takımın iyilerindendi. Yerine Burak'ın girmesiyle önde baskı yapamadık. Yeterince top indirip, topun önde kalmasını sağlayamadık. Benim için Elmander, bu takımın olmazsa olmazlarındandır. Elbette uzun maratonda kenarda oturduğu maçlarda olacaktır ama kadroyu ben oluştursam ilk yazacağım isimlerden biridir Elmander. 

Amrabat: Oyuna yine sonradan girdi. Topu önde tuttu. Adam eksiltti. İyi paslar attı. Kendisinden bekleneni başarıyla yaptı. Elbette takıma alıştıkça çok daha iyi olacaktır. İlerleyen haftalarda Emre Çolak'tan formayı alacaktır diye tahmin ediyorum. 

Aydın: İyi bir yedek. Sanıyorum Galatasaray içinde olup olabileceği en iyi konumda bu olur. 

Burak yılmaz: Sonradan oyuna giren bir diğer isimdi. Kendisini değerlendirebileceğimiz bir oyun olmadı. Penaltı pozisyonunda kendisine bir müdahale vardı ama ceza alanı dışında gerçekleşti. Frikik olması gerekirken penaltı verildi. 

Tek tek oyuncu performansları da böyleydi. Sahada mücadele eden herkese teşekkür etmek lazım. Müthiş keyifli bir derbi seyrettik. Gole de pozisyona da doyduk. Uzun zamandır böylesi keyifli bir Gs-Bjk maçı seyretmemiştik. 

Burak'ın pozisyonunu öne çıkarmak bence sahadaki oyunculara ve bu güzel mücadeleye haksızlık olur. Tekrar tekrar iki takım oyuncularına da teşekkür edelim. 

Burak'ın pozisyonunda Escude'nin arkadan yaptığı müdahale bu açıdan daha net görülebilmektedir. 
http://s1.directupload.net/images/120826/5okphipx.swf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder