
Türk futbolseverlerin her sene heyecanla ve özlemle beklediği Turkcell Süper Lig'in 32. haftasına geldik.Bu sezon alışagelmişin dışında bir sezon yaşadığımız gerçek.Her sezon lig başlamadan şampiyon gösterilen 3 büyük takımdan ikisi Fenerbahçe ve Galatasaray için hüsran dolu bir sezon olurken,Beşiktaş son 4 sezonda üçüncü kez Fortis Türkiye Kupası'nı kucakladı. Yıllardır özlemini çektiği lig kupasına da en yakın ekip.
Sivasspor ve Trabzonspor'a bakarsak Sivas geçen yıl yakaladığı başarıdan sonra bu sene aynı başarının tekrarıyla yıllardır Anadolu kulüplerinin yapmış olduğu ezberi bozdu ve başarısını sürdürdü.Trabzonspor 22 yeni futbolcu ve yeni bir hocayla başladığı sezonda şu anda sene başında hedeflenen başarıya ulaşması yakınken,iki büyük kulübün kötü gidişinden cesaretlenerek hedef büyütüp şampiyonluk sözünü telafuz etmeye başlamışlardı,bu andan itibaren o havayı bilmeyen,tatmayan futbolcular strese girerek kapasitelerinin altına indiler ve düşüşe geçtiler.Bu düşüşte tabii ki bir Türkiye klasiği olarak direkt Ersun Yanal'ın sözleşmesine yansıdı ve sözleşmesi anlaşılarak karşılıklı olarak feshedildi.Şu anda yardımcı antrenörü ile yola devam eden karadeniz ekibi çıkış içinde ve sürpriz peşinde diyebiliriz.
Fenerbahçe ve Galatasaray'a dönersek bu sezon yaşadığı başarısızlıklarla taraftarlarını hüsrana uğrattılar.İki kulübünde aslında benzer bir idari yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.İki kulüp de birbirinden demokratik!!! iki başkana sahip.Yönetimleriyle kulüplerindeki başarısızlıkların tek sorumlularıdır.Bugün gelinen noktada büyük hedeflerle yola çıkmış ve elde sadece yeni adıyla Avrupa Ligi olan organizasyona katılabilecekleri biletler bulunmaktadır.Fenerbahçe sezona Avrupa Şampiyonu ,disiplinli,tecrübesiyle ve yaşıyla 'dede' lakaplı ispanyol teknik adam Aragones'le girerken,Aziz Yıldırım şunları söylüyordu 'ilk defa tam istediğim yapıda bir teknik adamla calışacağım'.Bugün yaptığı basın toplantısında ise söylediği lafın üzerinden yalnızca 9 ay geçmişken biz bu hocayı nasıl kovalım 39 yıldır kovulmamış,en azından sezonu Aragones'le bitirmeliyiz noktasına gelmiştir ve 3 yıl daha başkan seçilmek için genel kuruldan beklemektedir.Galatasaray'a gelirsek geçen sene UEFA'da Galatasaray'ı tarihinin en büyük hüsranlarından birini yaşatmış,idealist,genç teknik adam Skibbe'yle anlaşılmış,Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması ve ligte ikinci yarıya kötü başlaması da Alman hocanın sonunu getirmiştir ve efsane kaptan Bülent Korkmaz yuvaya teknik direktör olarak dönmüştür.Aslında o da Hagi gibi kalkan olarak gelmişti ve görevi tamamlaması için Aragones gibi 3 haftası kaldı. İşte bu iki büyük kulübün yönetim anlayışlarının ve bizim kafa yapımız ...
Bursasporun yükselen performansı ve ligin alt sıralarında ki çekişmeyi daha sonraki yazılarımda paylaşmak üzere
Sivasspor ve Trabzonspor'a bakarsak Sivas geçen yıl yakaladığı başarıdan sonra bu sene aynı başarının tekrarıyla yıllardır Anadolu kulüplerinin yapmış olduğu ezberi bozdu ve başarısını sürdürdü.Trabzonspor 22 yeni futbolcu ve yeni bir hocayla başladığı sezonda şu anda sene başında hedeflenen başarıya ulaşması yakınken,iki büyük kulübün kötü gidişinden cesaretlenerek hedef büyütüp şampiyonluk sözünü telafuz etmeye başlamışlardı,bu andan itibaren o havayı bilmeyen,tatmayan futbolcular strese girerek kapasitelerinin altına indiler ve düşüşe geçtiler.Bu düşüşte tabii ki bir Türkiye klasiği olarak direkt Ersun Yanal'ın sözleşmesine yansıdı ve sözleşmesi anlaşılarak karşılıklı olarak feshedildi.Şu anda yardımcı antrenörü ile yola devam eden karadeniz ekibi çıkış içinde ve sürpriz peşinde diyebiliriz.
Fenerbahçe ve Galatasaray'a dönersek bu sezon yaşadığı başarısızlıklarla taraftarlarını hüsrana uğrattılar.İki kulübünde aslında benzer bir idari yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.İki kulüp de birbirinden demokratik!!! iki başkana sahip.Yönetimleriyle kulüplerindeki başarısızlıkların tek sorumlularıdır.Bugün gelinen noktada büyük hedeflerle yola çıkmış ve elde sadece yeni adıyla Avrupa Ligi olan organizasyona katılabilecekleri biletler bulunmaktadır.Fenerbahçe sezona Avrupa Şampiyonu ,disiplinli,tecrübesiyle ve yaşıyla 'dede' lakaplı ispanyol teknik adam Aragones'le girerken,Aziz Yıldırım şunları söylüyordu 'ilk defa tam istediğim yapıda bir teknik adamla calışacağım'.Bugün yaptığı basın toplantısında ise söylediği lafın üzerinden yalnızca 9 ay geçmişken biz bu hocayı nasıl kovalım 39 yıldır kovulmamış,en azından sezonu Aragones'le bitirmeliyiz noktasına gelmiştir ve 3 yıl daha başkan seçilmek için genel kuruldan beklemektedir.Galatasaray'a gelirsek geçen sene UEFA'da Galatasaray'ı tarihinin en büyük hüsranlarından birini yaşatmış,idealist,genç teknik adam Skibbe'yle anlaşılmış,Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması ve ligte ikinci yarıya kötü başlaması da Alman hocanın sonunu getirmiştir ve efsane kaptan Bülent Korkmaz yuvaya teknik direktör olarak dönmüştür.Aslında o da Hagi gibi kalkan olarak gelmişti ve görevi tamamlaması için Aragones gibi 3 haftası kaldı. İşte bu iki büyük kulübün yönetim anlayışlarının ve bizim kafa yapımız ...
Bursasporun yükselen performansı ve ligin alt sıralarında ki çekişmeyi daha sonraki yazılarımda paylaşmak üzere
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder