
Önce Fenerbahçe Bükreş'de çıktı Stau'nun karşısına. Daum kendinden birkez daha ezber bozmadı ve alternatifleri dahi sakat olan oyuncuların yerine (Yahut Daum'un sakat olduğunu idda eden oyuncular yerine ) yeni isimler denemektense, kanat oyuncusu Kazımdan santrafor türetmeyi tercih etti. Anlaşılan Fenerbahçe kulübeye boşuna bu kadar yatırım yaptı. Hem zaten açk açık söylemişti Başkan hedeflerinin Lig Şampiyonluğu olduğunu. Böylece Daum derbiye istediği oyuncuyu saklyabilirdi. Öyle de yaptı. Nihayetinde de biz futbol severlere doksan dakikalık bir uyuklama seansı yaşattı.
Galatasaray ise Birbaşka Bükreş ekibi olan Dinamo ile İstanbulda karşıaştı. Fenerbahçe'ye oranla daha renkli bir kulübeye sahip olan Galatasaray Elano, Kewell ve Nonda ile başladığı maçı 4-0 a getirene kadar zevk verdi. Sonrası ise Fenerbahçe maçını düşünmekle geçti.
Geçtiğimiz hafta Galatsaray'ın derbiye mor forma ile çıkacağını açıklaması ban göre yönetimin oyunculara verdiği bir ultimaton. Zira Kadıköy deplasmanında, Fenerbahçeye üzerinde mor forma ile yenilmenin akabinde Fenerbahçe taraftarının geçeceği dalganın şiddetini tahmin etmek hiçde zor olmasa gerek.

Fenerbahce'nin haftasonu Gaziantep'de kaybettiği iki puan bana göre Galatasaray'lı oyuncuların iştahını kabartmaktan ziyade aradaki iki puanı koruma dürtüsü yaratacaktır ki bu da Galatasaray'ın en büyük handikaplarından biri gibi görünüyor. Zira her nekadar Galatasaray iyi kontra atak yapma potansiyeline sahip olsada, topun arkasında beklemeyi hiç beceremiyor. Bir de Kadıköyde Fenerbahçe'nin Galatasaray'a ne kadar kolay gol atığı düşünülürse; Galatasaray'ı bekleyen en büyük tehlike topun arkasında kalıp oyunun hakimiyetini Fenerbahçe'ye vermek olur.
Derbide en önemli faktörlerden biri de kafa yapısı. İki takımın oyuncularının, özellikle de yerli olanların yüzlerinden bile anlayabilirsiniz aradaki farkı. Fenerbahçe'li oyuncuların Kadıköydeki maçlardaki kendilerinden emin duruşları Galatasaraylıları çileden çıkaracak cinsten. Fenerliler biz burada yenilmeyiz modundalar. Galatasaray'lılarda ise daha top Fenerbahçeli oyuncuların ayağına değer değmez bir panik havası hasıl oluyor. Kalelerinde görecekleri ilk pozisyonun golle sonuçlanacağını ve maçın birdaha dönme ihtimalinin olmadığını düşünüyorlar. Belki de bu yüzden gitmeye yüz tutan hiç bir maç için doksan dakika boyunca dönme ümidi belirmiyor.
Geçen sezon oynanan maç geldi aklıma. Hatırlarsanız Galatasaray maça fırtına gibi başlamış Lincon'ün golüyle de bir sıfır öne geçmişti. Selçuk'un golünden hemen önce, diğer taraftan gelen ortaya, kafayı yine Selçuk vurmuş ve korner olmuştu. İşte o anda Galatasaray'lı oyuncuların bir anda yüzleri düşmüş, rahatsızlıkları ekranı kaplamıştı. Semih'in golü (yani Emre Aşık'ın kendi kalesine attığı gol) ise bence bu kafa yapısının sonucuydu.
Bütün bu gelişmelerin ışığının altında ben Galatasaray'ın maça daha gergin çıkacağını düşünüyorum. Maça istedikleri gibi başlayamadıkları takdirde Glatasaray'ın maçı onbir kişi bitirememe ihtimali çok yüksek. Tabi erken bulacakları bir gol ve ilk yarıyı önde bitirme ihtimali ise Fenerbahçe'nin ikinci yarıda eksik kalmasına sebeb olabilir.
Gönlüm tabi ki Galatasaray'dan yana. Favorim ise malesef Fenerbahçe. Umarım kırmızı kartların havada uçmadığı, Futbolcuların birbirlerini yumruklamadığı Galatasaray'ın Fener'den en az bir fazla attığı bol gollü bir derbi olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder