

Bu sakatlıklardan sonra bütün medya bu sakatlıkların nedenini aramaya başladı ve Roland Koch un antreman sistemini sorgulamaya başladı.Daum ' da Sion maçından sonra yaptığı basın toplantısında 25 yıllık antrenörlük hayatında ilk defa bu kadar adale sakatlığıyla karşılaştığını söyledi.Takımı yeniden kan testine sokacağını ve futbolcuların dişlerini kontrol ettireceğini söyledi ne alaka diyenlerimiz için ise dişlerde oluşacak iltihabın doğrudan kasları etkilediğini söyleyelim.
Bence burada gözden kaçan bir konu var.Belki Daum da bunun farkında ama direkt olarak bunu basınla paylaşmaya çekiniyor.Çünkü Daum un sezonun ilk antremanlarından sonra takıma yaptığı kan testinden sonra bazı yöneticilere bu oyunculara ne olmuş , hepsi 3 sene de ileri gideceğine gerilemiş , fizik olarak bitmişler dediği bir iki gazetede yer almıştı.Geçen sene herkesin dikkatini çektiği gibi takım bütün maçlarda yavaş tempoda oynuyor , başardığı maçlarda ise sadece top dolaştırıyolardı.Çünkü eğer gücün yoksa istesende tempo yapamazsın ve ben geçen sene Fenerbahçe'nin içeride dışarıda hiçbir takıma karşı baskı kurduğunu hatırlamıyorum.
Fenerbahçe ' de olan bu sakatlıklarıda Aragones döneminde takımın çalışmamasına bağlıyorum.Bu dönemden sonra takımın başına gelen Daum'un ise Aragones'in aksine toplu oyunun yanısıra topsuz oyundada rakibi ısıran (Aziz Yıldırım'ın deyimiyle öpen :) ) oyun anlayışıyla 90 dakika mücadele etmesini benimsemiştir.Bu anlayış ve sistem Fenerbahçe'de uzun zamandır hamlaşmış adalelerde sakatlıklar çıkmasını sağlamıştır.Buradan belki Daum u da eleştirebiliriz ama takımının Avrupa ligi mücadelesine erken başlayacak olması ve hantallaşmış kasları tekrar eski gücüne getirmesi için belki de bu yüklemeyi yapmaktan başka çaresi yoktu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder