17 Ağustos 2009

TSL 2. HAFTA


Hafta içi Ukrayna ile oynanan hazırlık maçı dolayısıyla, 2. hafta açılışını Cumartesi günü yapan TSL de En büyük sürpriz ilkmaçta yaşandı.

Trabzonspor - Diyarbakırspor

İlk haftanın formda takmı Trabzonspor, ligin toplama ekibi Diyarbakırspor karşısında adeta kayıpları oynadı. Gökha Ünal'ı maç gününde dahi 39 derece ateşle yatıran, Gabric'in Kadrodan çıkartılmasına sebep olan bağırsak enfeksyonu, Selçuk'u ise güçsüz düşürmüş ve kulbede oturmasına neden olmustu.(Tabi Ceyhun'un geçen Haftaki güzel oyunu da bu tercihi kolaylaştırdı.). Alanzinho'nun serumla çıktığı maçta Trabzonspor ilk yarıda, bir duran top organizasyonunda Giray'ın kafasından gelen gol hariç bir tek posizyonu dahi yoktu. Oyunun ikinci yarısına ise Diyarbakırspor hakimdi. Selçuk'un yokluğunda Tjikuzu'nun orta sahada yalnız kalması sonucu yaşanan top kayıpları, Engin'in mücadelesine rağmen ne yamaya çalıştığını anlamakta zorlandığım oyunu, Diyarbakır'ın ekmeğine yağ sürdü. Herkes Egemen'in 2. golde ki hatasına kilitlenmiş olsa da benim takıldığım nokta, ilk golde altı pasa atılan o topa vücudunu öne atarak yapmaya çalıştığı müdahale. Tamam 2. golde hatası büyük kabul ama Bu nasıl bir tercihtir arkadaş. Hakikaten anlamak zor. Bu arada Mendonza, Tazemeta ve Artık TSL'nin demir başları arasına giren ve en son maçını Geçen sene Şubat ayında Bank Asya'da oynamış Tolga'nın oyunlarından bahsetmeden de geçmemek lazım. Ve Tabi bu takımı bir haftada kuran Ziya Doğan'dan.

Galatasaray - Denizlispor

Rijkaard'ın 11 i şaşırttı, Elano'nun 18 kişilik kadroda olmaması ise içini burktu biraz Galatasaray taraftarının. Her oyuncu herzman hazır olmalı mesajı, her ne kadar riskli gibi görünse de,Uğur Uçar'ın, Sabri'nin yerine sahada olması okadar mutlu etti benim gibi düşünen Galatasaray taraftarlarını. Gerçi tirübünlerin Sabri için bu kalp seni unuturmu bestesine yapyıkları güfte, hiç de fena değildi. Yine görüldü ki Barış övülmeye gelmiyor. Ya da bazı gerçeklerin farkında değil. Kendini Kewell'la arda ile bir tutuyor heralde. Orta sahada aldığı bir topla iki kişinin arasından muhteşem bir çalımla sıyrılacağı sırada, nasıl oldu bilinmez, kaptırdığı top sonucu Denizli ilk golü atıtı. İlk yarının son dakikasında Kewell'ın penaltı golüyle skoru eşitleyen Galatasary, maçın ikinci yarısında zayıf rakibi karşısında ipleri tamamen eline aldı. İlk yarıda da GS'ın en etkili ismi olan Keita ikinci yarıda vites arttırınca Denizlispor solkanadı tamamen felç oldu. Kewell'ın kullandığı köşe atışında bomboş kalan Arda, kısa boyuna rağmen zıplamaya bile gerek duymadan yaptığı kafa vuruşu Baros'a çarpıp ağlara gidince, Denizlispor'un gardı iyice düştü. 3. gol öncesi Keita'nın mühiş hareketleri taraftarı iyice keyiflendirirken, atış öncesi yaşanan ufak çaplı kriz, kaptan tarafından çözldü ve Kewell birkez daha penaltıdan havalandırdı fileleri. 4. gol ise Keita'nın Baros'a vermek istediği gol pasına savunmanın ayak koyması sonucu geldi. Keita'nın golsonrası ben ne yapayım dercesine ellerni iki yana açması ise zaten keyiften 4 köşe olmuş Galatasaray taraftarına biraz daha eğlenmek için bahane oldu.

Peki Galatasaray çok mu iyi oynadı ? Hayır.

Fenerbahce - Sivas

Bilet fiyatları ve Yılan hikayesine dönen Lugano meselesinin gölgesinde başladı Fenerbahce Sivas mcadelesi. Lugano TSL seviyesinde çok iyibir oyuncu olsa da ben Figer'le beraber kovmasını beklerdim Aziz Yıldırım'ın Lugano'yu. Neyse

Tekrarından izledim maçı. Sivasspor iki maçta 0 puan almamak için tam 10 kişiyle savunma yaptı. Alex'in maçın henüz başında geçirdiği sakatlık zaten bilet'e dünya kadar para veren FB taraftarının yüzlerini ekşitse de, Emre Belözoğlu oynadığı futbolla aratmadı Alex'i. Cristan beni utandıracak gibi duruyor. Yavaş yavaş klasını ortaya koymaya başladı. Emre'nin İlk golden önce,ceza sahası dışından Semih Saygıner misali gönerdiği şut, iki direğe birden vurup çıkınıca Sivas'ın daha fazla dayanamayacağı gözle görünür hale geldi. Alex kenara gelirken yerine Deivid'in girmesi ise Semih'in yine yedek golcü sendromu yaşayacağının ıspatı gibiydi.
Kazım'ın golünde yine büyük pay sahibi Emre'ydi. Kornerden gelen gollle (Yine Emre) iyice rahatlayan FB taraftarına. Andres Santos'un "Madem bukadar para verdiniz, size hediyem olsun" dercesine kaydettiği müthiş solo gol, Kadıköy'ü dolduran binlerce Fenerbahçe'liyi ziyadesiyle memnun etti. Gökhan Gönül'ün performansına ayrıca değinmek lazım. Bir sonraki postda


Bana göre haftanın maçı Bursaspor - Eskişehirspor maçıydı. Youla'nın 2 golüyle 2-0 öne geçen Es-Es Ömer Erdoğan ve Sercan Yıldrım'ın iki golüne engel olamadı (Secan'ın gol öncesi kontrol yine muhteşemdi.) 72. dakikada Mehmet Yılmaz'ın girdiği verkaçta kendisinden beklenenin çok üzerinde bir sratle savunmanın arasına dalarakbıraktığı plase gol, sezonun heyecan veren iki takımı arasındaki maçın sonucunu belirliyordu. Eskişehir 3 Bursaspor 2

Hikmet Karaman'ın ekibi Ankaragücü-Manisaspor karşısında beraberliği 90. dakikada Vassel'in ayağından bulduğu goolle kurtarırken. Gençlerbirliği - Ankaraspor ve Gaziantepspor - Kayserispor maçları da aynı skorla bitiyordu. Ligin güçsüz ekiplerinden Kasımpaşaspor ise Abdullah Avcı'nın İBB si karşısında seyircisiz oynanan maçta tartışöalı bir penaltıdan attığı golle skoru ancak 3-1 e getirebiliyordu.


Beşiktaş mı ? O bugün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder