BARCELONA VE İKİ YÜZLÜLÜĞÜMÜZ

RÜZGAR GİBİ GEÇTİ

Barca muhteşem bir sezonun ardından bu gün taraftarının önünde iki kupayla şov yaptı.

Barça artık çarşambayı bekliyor

İKİ YÜZLÜLÜĞÜMÜZ

Bu sene Barcelonayla ilgili söylenecek çok şey var aslında. Bir çoklari bu sezon izledikleri Bacra'nın şu ana kadar izledikleri en iyi Barca olduğunu söyleyebilir , hatta en iyi futbol takımı olduğunu.veya onların Dünyanın takımı olmadığını, kesinlikle başka bir gezegene ait olduğunu. hatta ilk turlarda Barça'yla eşleşen takımların haksız rekabete kurban gittiğini ve ilerleyen turlar için repesaj maçı oynama hakkı olması gerektiğini bile söyleyenler olabilir. Buraya kadar herkes haklı.Zira bende bu sene Barçayı izlerken aldığım keyfi, daha önce hiçbir takımı izlerken almamıştım. Buna hastası olduğum ve o günlerin hatrına hala kendimi fahri GUNNER hissettiğim bir dönemin Arsenal'i de dahil. (Bu yüzden Man Utd bana hep antipatik gelmiştir.)Bizim en büyük sorunumuz ise burdan sonra başlıyor. Çünkü Barcelona örneği Türk Spor Medyası'nın iki yüzlülüğünü gün yüzüne çıkartıyor. Sezon başından beri Barcelona'yı öven, Türkiye'de yaşanan, saha içi, saha dışı her oumsuz durumda sanki Rakib miş gibi barçayı gösteren USTALARIMIZın sözlerinin tutarsızlığının en büyük göstergesidir Barcelona.

Şimdi biraz hayal gücümüzü kullanalım ve Barcelona FC' nin Türkcell Süper Lig'de mücadele eden bir takım olduğunu varsayalım.

STAJYER HOCA

2008-2009 sezonunun henüz başıdır ve (ismini değiştirmeyeceğim) Barca futbol takımının başına Barcelona B nin antrenörü, ve efsane futbolcusu Joseph Guardiolayı getirmiştir. Çünkü Barca sabırla pas yapan, acele etmeyen, rakip alan daralttığında uzun oynamak yerine, küçük üçgenler hatta dörtgenler kurarak oyunu rahatlatan , oyunun hakimiyetini devamlı elinde tutan, en kritik maçlarda bile kalesi önündeki otuz kırkmetreye çekilip oyunu çirkinleştirmeyen bir sistem takımıdır ve Guardiola Barca alt yapısında futbol oynamaya başladığı günden beri bu sistemin bir parçasıdır. Zaten önceki yıllarda B takımında antronörlük yapmasıda onu bu gün a takımın başına getiren sistemin bir gereğidir. Yani aslında Bu gün Guardiolanın gelişi Yarın bigün gelecek olan Luiz Enrique nin ki kadar muhetemeldir, planlanmıştır ve doğrudur.

Ama bu bizim ülkemiz için pek geçerli değil. Sonuçta stajyer mi stajyer. Var mı arkadaşım bir başarısı

KORKAK FUTBOL

Barca'nın sahadaki dizilimine baktığımız zaman iki stoperinin yanında Avrupanın en iyi hücum beki olarak adlandırılan Daniel Alves (Defans oyuncusuna okadar Para verilir mi? de bir dönem tartışılacak konu ülkemizde) diğer tarafta Abidal. Orta sahada ise arkada savunmacı lomasına rağmen müthiş çıkışları ve üst düzey tekniğiyle (Kral kupası maçında attığı gol iyi bir örnek) Yaya Toure. orta yuvarlak ve etrafında Bu sistemin En büyük yükünü çeken Gezegenin en izlenesi ikilisi Xavi ve İniesta. Hücüm hattındaysa İnsanın daha isimlerini yazarken Heyecanlandığı üç isim. Arsenal efsanesinin bir numaralı ismi Henry. Real Madrid'in Korkulu rüyası Eto ve ülkemizin birnumaralı futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'in o ve diğerleri dediği Leonel Messi (Bizim bannerimizdeki iki oyuncudan da biridir aynı zamanda.) Aslında müthiş bir hucum takımı ve ülkemizdeki yorumcular da söz konusu takim ispanyadayken buna katılıyor . Ama dedikya bu takım türkiyede ve kağıt üzerinde bu takımın dizilişi 4 5 1 olarak görünüyor.

EEE ne olmuş oluyor.

Korkak Guardiola tek forvetle sahaya çıkıyor.

Henry'den sağ kanat olur mu?

Messi orada oynar mı?

Aslında ilk iki haftayı 1 puanla kapatan Barca'nın hocası muhtemelen üçüncü maç öncesi kovulur ülkemizde. Gelgörki Guardşola kovulmadı ve muhteşem geçirdiği sezonun sonunda. İki kupayla turladı ve üçüncü ve en büyük kupayı almak için çarşambayı bekliyor. Sezon Başından beri eleştiren, yeteneklerini sorgulayan, istifasını isteyen futbol DUAYYENlerimiz utanırmı dersiniz. TABİKİ HAYIR.

GUARDİOLA'YA RAĞMEN

Sistemin bütün iddialarını çürüttüğü değerli büyüklerimiz, her şeye rağmen muhalif duruşlarından vaz geçmeyecek ve daha önce Gerets, Zico, Daum, Lucescu gibi değerini sonradan anladıkları, Hatta anlamadıkları hocaların arkasından söyledikleri, Her hangi bir ülkede anlaşılmayacak, olsa olsa şakadır diye düşünülebilecek, saçmalıkta ekstrem noktalara ulaşmasına rağmen ülkemizde artık normal karşılanan ve sık karşılaşan şu cümleyi kullanmanın vaktinin geldiğini düşüneceklerdir.

BARCELONA GUARDİOLA'YA RAĞMEN ŞAMPİYON OLDU

Evet... Biraz ironi ve biraz hayal gücüyle göstermeye çalıştığm değişmeyen kafa yapısı.

Bu iki yüzlülük değilde nedir?

Bir tarafta Vizyondan yoksun Revizyon hastası yöneticiler, Diğer tarafta örümcek kafalı, skora endeksli medya mensupları.

Biz daha çok bekleriz

EE KERVAN YÜRÜR ORASI AYRI