Eğer Milli takım teknik direktörlüğü gibi önemli bir görevdeyseniz galip gelirken de hatalarınızı eksiklerinizi görebilmelisiniz. Aklınızdaki oyun şablonuyla takımdan istediğiniz verimi alamıyorsanız yeni arayışlara girersiniz. Eğer 4-2-3-1 şablonunda ısrar edecekseniz oyuncuları da ona göre seçersiniz. Mesela Hamit bu şablonun sağında oynayabilecek tipte bir oyuncu değil. Sercan yetenekli ama henüz Milli Takımda 11 oynayacak olgunlukta değil. Umut bu şablonda tek forvet oynayabilecek tipte bir oyuncu değil. Selçuk İnan, Nuri Şahin varken hayatının hiçbir döneminde istikrar sağlayamamış Mehmet Topal bu oyun anlayışında etkili olabilecek oyuncu değil. Kısacası oyun şablonumuz yanlış. Böyle olunca da hiçbir oyuncumuzdan beklediğimiz verimi alamıyoruz.
Oyuna müdahaleler oynadığımız 3 resmi maçta da yanlış ve zamansız. İşler ters gittiğinde düzelsin diye beklemezsiniz müdahale eder düzeltirsiniz. Özellikle geriye düştükten sonra Mehmet Topal'ı oyunda tutmanın izahı yoktur. Nuri Şahin gibi üst düzey bir oyuncuyu geride götürdüğünüz mücadelede 80 dakika kenarda oturtamazsınız. Mevlüt'ü kurtarıcı olarak oyuna almazsınız. Yanlış yerde oynatıldığı için etkisiz olan oyuncuların verimliliğini artırmak için çeşitli diziliş varyasyonları uygularsınız.
Emre gibi oyuncuların peşine takılıp Milli Takım içinde kamplaşmalara çanak tutamazsınız. Birine öz evlat diğerine üvey evlat muamelesi yapamazsınız. Herkese eşit mesafede olmak zorundasınız.
Kısacası Abdullah Avcı, adam yönetiminde başarısız, taktik anlayışta başarısız, mental hazırlıkta başarısız, oyuna müdahalede başarısız, oyunu okumada başarısız. Milli Takım alt kategorileri ve İBB takımında gösterdiği performans ve istikrarla takdirimi toplayan, bir zamanlar futbol bilgisine çok inandığım Avcı, benim için tam bir hayal kırıklığıdır.
Ne zaman başarılı oluruz derseniz, yukarıdan aşağıya Türk futbolunu esir almış bulunan Demirören-Gümüşdağ-Avcı-Belözoğlu zihniyeti futboldan elini çektiğinde derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder