12 Ekim 2012

SERBEST VURUŞ


Sizlerden gelen yazıları paylaşacağımız Serbest Vuruş köşesine bu hafta bloğumuzun değerli takipçilerinden Ali Suna'nın gönderdiği, Kocaman Veda başlıklı yazısını yayınlayarak başlıyoruz. Kendisine yazısını bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyoruz. 

                                       KOCAMAN VEDA
8 yılını Fenerbahçe’ye vermiş bir kaptanın böyle veda ediyor olması sadece Fenerbahçe taraftarlarını değil, futbola gönül veren herkesi  üzdüğünü düşünüyorum. Türkiye’de futbol oynamış en iyi yabancı oyunculardan biri olan  Alex De Souza, bu hafta hem Fenerbahçe’den hem de Türkiye’den ayrılıyor. Alex mi haklı? Kocaman mı haklı? tartışmasına girmeye gerek yok. Bundan sonra ne olacak ona bakmalıyız. Ama önümüze bakmadan önce de Fenerbahçe’nin neden Alex’siz bırakıldığını irdelememiz gerek. Aykut Kocaman bu takımın başına geçtiği (teknik direktör olarak) günden beri kafasında bir sistem vardı ve bunu bir gün Fenerbahçe’ye mutlaka uygulayacaktı. Kocaman’ın kafasındaki Alex’siz bu sistemi, 2 maçtır net bir şekilde görebiliyoruz.  Sadece 2 maç değil aslında Aykut Kocaman bu sistemi çok defa denedi. Bu sistem yüzünden çok da maç kaybetti. Buna rağmen aynı hataları ısrarla tekrar etti. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama Mart ayında Kadıköy’de oynadığımız Galatasaray mücadelesinde skor avantajını  yakalayan ve gümbür gümbür oynayan takımı yaptığı değişikliklerle bir anda tersine çevirmiş ve beraberliğe razı etmişti. Bu maçtan önce ve sonrada benzer hatayı defalarca tekrarlamış takım ya zoraki galip gelmiş ya puan kaybetmişti. En yakın örneği Marsilya maçı. Her şey bizim lehimize giderken bir anda Aykut Kocaman devreye girmiş ve oyunu Marsilya lehine çevirmişti. Ben yaptığı bütün bu hamlelerin skoru koruma düşüncesinden çok kafasındaki Alex’siz sisteme takımı alıştırma düşüncesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Alex’in de ayrılmasıyla 3 yıldır kafasında kurduğu oyunu 90 dakika oynatma şansı yakaladı. Kafasındaki bu 3 ön liberolu sistemle belki Türkiye’de başarılı olabilir ama Avrupa arenasında başarılı olabilmesi mümkün değil.
Şu an takım iyi gidiyor deniyor, neye göre iyi gidiyor? Son maçta 3 atmış hem de Beşiktaş’a, ohh büyüksün Aykut Hoca. Avrupa’da Mönchengladbach’a 4 atmışsın hem de deplasmanda vay be... Peki BJK maçında biz Fenerbahçe taraftarları neden 1 kg çekirdek yiyip bitirdik. Evet takımımız  galibiyetler alıyor ama bu bizi yanıltmasın. Kimse kusura bakmasın Aykut Kocaman teknik direktör olarak Fenerbahçe’ye hiçbir şey vermedi. Bundan sonrada verebileceğine inanmıyorum. BJK maçında Gökhan Gönül’ün ekstra performansı olmasa şu an dibe vurmuştu belki Aykut Kocaman. Kompleksleri yüzünden önce Emre'yi şimdi de Alex'i gönderdi.
Son olarak BJK maçında bir Fenerbahçe Aşığı olarak utandığımı belirtmek istiyorum. Rakip 10 kişi kalmış, maç 3-0 olmuş, kendi sahandasın ve senin yanında gencecik bir yıldız oturuyor. Ama sen onu bu dakikadan sonra bile oyuna alacak cesareti gösteremiyorsun. Recep’i o maçta oyuna alıp oynatmayacaksın da hangi maçta oynatacaksın çok merak ediyorum. Keşke maçı izlemeseydim dedim. Dakika 80 olmuş rakip takımda 19 yaşında Hasan Türk diye gencecik bir futbolcu oynuyor. Üstüne üstlük bir şutu da direkten dönüyor yetmiyor defansına yardım edip kritik müdahalelerde bulunuyor. Bizim çok şey beklediğimiz genç oyuncumuz Recep  ise kenarda maçı izliyor. Aykut Kocaman son değişiklik hakkını da Selçuk’tan yana kullanarak, hepimizin Kocaman umutlarını Kocaman utanca çeviriyor. 

                                                                       ALİ SUNA
                                                                            ( TARAFSIZ-MERT-AÇIKSÖZLÜ )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder