Sizlerden gelen yazıları paylaşacağımız Serbest Vuruş köşesine bu hafta bloğumuzun değerli takipçilerinden Ali Suna'nın gönderdiği, Kocaman Veda başlıklı yazısını yayınlayarak başlıyoruz. Kendisine yazısını bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyoruz.
KOCAMAN VEDA
8 yılını
Fenerbahçe’ye vermiş bir kaptanın böyle veda ediyor olması sadece Fenerbahçe
taraftarlarını değil, futbola gönül veren herkesi üzdüğünü düşünüyorum. Türkiye’de futbol
oynamış en iyi yabancı oyunculardan biri olan
Alex De Souza, bu hafta hem Fenerbahçe’den hem de Türkiye’den ayrılıyor.
Alex mi haklı? Kocaman mı haklı? tartışmasına girmeye gerek yok. Bundan sonra
ne olacak ona bakmalıyız. Ama önümüze bakmadan önce de Fenerbahçe’nin neden
Alex’siz bırakıldığını irdelememiz gerek. Aykut Kocaman bu takımın başına
geçtiği (teknik direktör olarak) günden beri kafasında bir sistem vardı ve bunu
bir gün Fenerbahçe’ye mutlaka uygulayacaktı. Kocaman’ın kafasındaki Alex’siz bu
sistemi, 2 maçtır net bir şekilde görebiliyoruz. Sadece 2 maç değil aslında Aykut Kocaman bu
sistemi çok defa denedi. Bu sistem yüzünden çok da maç kaybetti. Buna rağmen
aynı hataları ısrarla tekrar etti. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama Mart ayında
Kadıköy’de oynadığımız Galatasaray mücadelesinde skor avantajını yakalayan ve gümbür gümbür oynayan takımı
yaptığı değişikliklerle bir anda tersine çevirmiş ve beraberliğe razı etmişti.
Bu maçtan önce ve sonrada benzer hatayı defalarca tekrarlamış takım ya zoraki
galip gelmiş ya puan kaybetmişti. En yakın örneği Marsilya maçı. Her şey bizim
lehimize giderken bir anda Aykut Kocaman devreye girmiş ve oyunu Marsilya
lehine çevirmişti. Ben yaptığı bütün bu hamlelerin skoru koruma düşüncesinden
çok kafasındaki Alex’siz sisteme takımı alıştırma düşüncesinden kaynaklandığını
düşünüyorum. Alex’in de ayrılmasıyla 3 yıldır kafasında kurduğu oyunu 90 dakika
oynatma şansı yakaladı. Kafasındaki bu
3 ön liberolu sistemle belki Türkiye’de başarılı olabilir ama Avrupa arenasında
başarılı olabilmesi mümkün değil.
Şu an takım iyi
gidiyor deniyor, neye göre iyi gidiyor? Son maçta 3 atmış hem de Beşiktaş’a,
ohh büyüksün Aykut Hoca. Avrupa’da Mönchengladbach’a 4 atmışsın hem de
deplasmanda vay be... Peki BJK maçında biz Fenerbahçe taraftarları neden 1 kg
çekirdek yiyip bitirdik. Evet takımımız
galibiyetler alıyor ama bu bizi yanıltmasın. Kimse kusura bakmasın Aykut
Kocaman teknik direktör olarak Fenerbahçe’ye hiçbir şey vermedi. Bundan sonrada
verebileceğine inanmıyorum. BJK maçında Gökhan Gönül’ün ekstra performansı olmasa
şu an dibe vurmuştu belki Aykut Kocaman. Kompleksleri yüzünden önce Emre'yi şimdi de Alex'i gönderdi.
Son olarak BJK
maçında bir Fenerbahçe Aşığı olarak utandığımı belirtmek istiyorum. Rakip 10
kişi kalmış, maç 3-0 olmuş, kendi sahandasın ve senin yanında gencecik bir
yıldız oturuyor. Ama sen onu bu dakikadan sonra bile oyuna alacak cesareti
gösteremiyorsun. Recep’i o maçta oyuna alıp oynatmayacaksın da hangi maçta
oynatacaksın çok merak ediyorum. Keşke maçı izlemeseydim dedim. Dakika 80 olmuş
rakip takımda 19 yaşında Hasan Türk diye gencecik bir futbolcu oynuyor. Üstüne
üstlük bir şutu da direkten dönüyor yetmiyor defansına yardım edip kritik
müdahalelerde bulunuyor. Bizim çok şey beklediğimiz genç oyuncumuz Recep ise kenarda maçı izliyor. Aykut Kocaman son
değişiklik hakkını da Selçuk’tan yana kullanarak, hepimizin Kocaman umutlarını
Kocaman utanca çeviriyor.
ALİ SUNA
( TARAFSIZ-MERT-AÇIKSÖZLÜ )
( TARAFSIZ-MERT-AÇIKSÖZLÜ )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder