6 Ekim 2012

Şampiyonluk Yolunda bir Aslan s2e7


Takımımız zor günlerden geçerken en son söyleyeceğim şeyi en başta söylemek istiyorum: hiçbirimiz unutmamalıyız ki; ''Galatasaray Yerde Kalmaz...'' 

Takımımız 7. Hafta mücadelesinde Eskişehirspor'u evinde konuk etti. Mücadeleye yine tutuk başlayan Galatasaray, ilk yarı boyunca pozisyona girmekte zorlandı. Hatta akılda kalan tek pozisyon yok desek yanlış olmaz. Eskişehir ekibi deplasman olmasınında etkisiyle topu rakibin kullanmasına izin verdi. Bulduğu kontrataklarla etkili olmaya çalıştı. Tello'nun defansın arkasına attığı toplarla birkaç tehlikeli pozisyon yakalasa da Galatasaraylı oyuncular savuşturmayı başardı. 

İkinci yarıda benzer tempoda başladı. Amrabat'ın oyuna girmesiyle biraz kıpırdanan Galatasaray, bulduğu ilk pozisyonu Burak'la gole çevirmeyi başardı. Bu dakikadan sonra rakibinde risk almaya başlamasıyla Galatasaray pozisyonlar bulmaya başladı. Özellikle Umut'un çıkıp Yekta'nın girmesiyle 4-3-3 düzenine geçen Galatasaray, daha etkili oynamaya başladı. Amrabat, Selçuk ve Burak'la pozisyonlar bulmamıza rağmen ikinci golü bulamadık. Son dakikalarda Selçuk ve Cris'in zincirleme hatalarıyla gelen golle de beraberliğe razı olduk. 

Alınabilecek bir galibiyet belki moralleri düzeltecekti ama oynanan oyun yine kimseyi tatmin etmemiş olacaktı.  Umut-Burak ikilisiyle 4-4-2 oyun düzeninde başarılı olamayacağımızı haftalardır ısrarla vurguluyorum. Umut Burak ikilisi sahada olmasın demiyorum ama bu ikiliyle sahadayken 4-4-2 ısrarını anlamıyorum. Önde bu ikili varken hem çok pozisyon veriyoruz hemde pozisyona giremiyoruz. 80. dakikada Yekta'nın girmesiyle 4-3-3'e döndük ve maç boyu girdiğimiz pozisyondan daha çok pozisyona girdik. Bireysel hatadan yediğimiz gol aldatmasın kimseyi. 4-4-2'nin temel taşı Elmander olmadan 4-4-2 oynamaya çalıştıkça puan kaybediyoruz. Özellikle Elmander'in olmadığı maçlarda 4-3-3 gibi varyasyonları uygularsak bütün oyuncuların performansını artırabiliriz. Ummut-Burak ikilisi önde oynadığında top rakip yarı sahada kalmıyor. İkisi de sırtı dönük top alabilen top saklayabilen takımı o bölgede tutup orta sahayı hücuma dahil etmeyi becerebilen tipte oyuncular değil. Topun o bölgede kalmaması orta sahamızın da hücuma katılmasını engellediği gibi rakibin çok pozisyon bulmasına ve defansımızın eksik yakalanmasına da neden oluyor. Selçuk-Melo ikilisi de bu yüzden çok pasif kalıyor. Takım olarak ayağa kalkmamız ve yeniden keyif veren bir takım olabilmemiz için ya Elmander'in dönmesi yada Elmander'in olmadığı maçlarda Terim'in 4-4-2 ısrarından vazgeçmesi gerekiyor. 

Cris gibi ağır bir defans oyuncusunun neden hala forma bulduğunu anlamakta güç. Dany ve Semih'in iyi bir ikili olduğunu düşünüyorum. Eğer bu oyuncu tipleriyle 4-4-2 oynamaya çalışma ısrarından vazgeçersek onların performansı da artacaktır. Yani çok pozisyon vermemizin nedenini defansa bağlamak haksızlık olur. Galatasaray takım olarak kötü oynuyor. Bence bunun en önemli sebebi de tekrar tekrar söylüyorum; mevcut oyuncu tiplerinin 4-4-2 dizilişine uygun olmamasıdır. Eğer Terim bunu görmemekte ısrar edecekse, Elmander'in bir an önce iyileşip takıma dönmesi ve bir daha sakatlanmaması için dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmıyor. 

Muslera için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Bu ligin çok üstünde bir kaleci. Yaşının da genç olduğunu düşünürsek maalesef elimizde tutabilmemiz zor görünüyor. Geldiği ilk sezonda Galatasaray kulübünde iz bırakanlar arasına girmeyi başardı. Umarım hep takımımızda kalır ve daha nice kupaları bu forma altında kaldırır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder